Kafası bu işlere çalışmayan ama bu durumu farkında olmayan epeyce bir kalabalık var…
Çok takip edemesem de duyduklarımdan sosyal medyada çok ses çıkardıklarını da farkındayım…
Boş teneke de çok ses çıkartır, yapacak bir şey yok…

Ben şahsen uzun zamandır onlara değil de sektörü sevk ve idare edenlere seslenmeyi yol seçtim kendime…
Konumuz aygır yine…
TJK sanırım hâlâ aygır peşinde…
Amerikan Jokey Kulübü 2025 vizyonunu açıkladı…
Tüm aygırların aşım bedeli belli neredeyse…
Bizimkiler hâlâ aygır araştırmasında…

Kafalarını biraz derin düşünmeye zorlama niyetinde olmayıp tembellik edenlere göre TJK‘nın aygır alması iyiymiş!..
Neden iyiymiş?
Çünkü öyle olmazsa bazı aygır sahipleri aşım bedellerini çok yükseltirlermiş…
Ee yükseltir size ne? Kime ne?
Uygun görmeyen kısrağını göndermez olur biter…
Aslında derinde olan sebep kıskançlık, çekememezlik gibi sığ duygular…
Çoğu başkalarının para kazanmasından rahatsız oluyor, bu net…

TJK‘nın aygır almasının gündeme geldiği YKK‘nın düzenlediği son toplantıda söz alan asli üye demiş ki; “Biz piyasayı dengeliyoruz" (mealen yazıyorum)…
Bunu söyleyen beyefendiye şunu sormak lazım: Sizin TJK olarak piyasaları dengelemek daha doğrusu isteğinize göre ayarlamak gibi bir göreviniz mi var?
Ya da sizlere böyle bir görev tevdi eden mi oldu?
Yoksa bir zamanlar moda olduğu gibi sizler de görevden vazife mi çıkarıyorsunuz?
Şahsen piyasa düzenlemesi yapmanın TJK‘nın üstüne vazife olduğunu hiç sanmıyorum…
Aman dikkatli olun… Başkaları tekelcilik yapmasın derken kurum tekelciliğe soyunuyor gibi oluyor çünkü…
Nasıl mı? Anlatayım…

Bundan sonrası Yarış Otoritesi‘ni ilgilendiriyor daha çok…
Olaya teorik olarak bakalım…
Diyelim ki TJK‘nın elinde 10 adet aygır var…
Yine teorik olarak bunların her birinin 80 aşım yaptığını düşünelim…
Yani sonuçta teorik olarak 800 kısrak bu aygırlara çekilmiş olacak…
Kurumun haralarına 2018 yılında Toplam Kısrak Müracaatı:1891
Ee ne oldu bu durumda?
Kıyıda köşede aşım yapanları bir kenara bırakırsak ortadaki manzara içler acısıdır…
Korkunç daralmış, daha doğrusu bilinçli olarak daraltılmış bir gen havuzu kaldı elde…
Ve bunun neticesinde yine eskiden olduğu gibi sürekli birbirini geçen aynı aygırların taylarını izleyeceğiz demektir.

At neslini ıslah etmek söz konusu olduğunda konu hakkında yeterli bilgi ve birikime sahip olmayan, ıslah denilince aygır alımının dışında hiç bir hamlesi olmayanlara dünya para teslim edilip aygır alınmasına olanak sağlamak doğru mu?
Bence değil…
Aldıkları da ortada ama o başka bir yazının konusu.

Bakın Amerika bunu tartışıyor, dünya kadar aygırları olmasına rağmen bazı aygırlara aşırı yığılma olduğundan aşım sayılarına otorite tarafından sınırlama getirilmesi düşünülüyor…
Peki biz ne yapıyoruz?
TJK eliyle havuzu iyice daraltıyoruz…
İnsanlar öyle böyle bir yatırım yapıyor aygır getiriyor…
TJK özel sektörün önüne set çekerse hangi müteşebbis getirir ki iyi aygıra dünya para verip?
Tabii ki getirilmeyecektir…
O zaman da televizyon ekranlarından, internet sitelerinden, sosyal medyadan bazı safsata üretenlerin çok sevdiği o inbreedingler daralmış gen havuzunda isteyerek değil mecburen ortaya çıkacaktır…
Inbreeding oyun değildir ama bazılarının ağzında eğlencelik sakız olmuştur…

YKK‘nın düzenlediği son toplantıda söylenen bir şey daha var…
TJK‘yı temsilen bulunan kişilerden biri diyor ki; “Uluslararası koşular özel aygırların tayları ile olacak gibi değil"
Oradan biri de çıkıp da dememiş ki “Beyefendi 50 senedir milyon dolarlar verip aldığınız aygırlara en seçkin kısraklar giderken hangi uluslararası sportif başarı vardı ortada?"
Tabii bu sorunun cevabını verirken herkesin çaylak olmadığını ayrıca ahmak da olmadığını unutmadan vermek gerekir…
Bulgar atlarını falan filan gündeme getirtmeyin yeniden bizlere demek istiyorum…
Çünkü; Arşiv unutmaz!..

Unutmayalım, gen havuzumuz ne kadar fazla çeşitlilik arz ederse yetiştiricilikte şansımız o derece artar…

Tayfun ÜNAL – 11 Kasım 2019