Sorunuz kaydedildi ve cevaplandığında görünecektir.









Verilmiş Cevaplar

  • Soran asked:

    el corredor
    2022 sezonu aşım yapıyor mu?
    yapıyorsa nerede?
    • Tayfun ÜNAL replied:

      Merhabalar,
      Öğrendiğime göre aygır bu sene Silivri'de - kendi çiftliklerinde - aşım yapacak.
  • Soran asked:

    Yenilenen ve aktif hale dönüşen siteniz ile camiaya, atçıya,yetiştiriciye yeniden faydalı katkılar getireceğinizden eminim.
    Site biraz dağınık ve puntolar aşırı büyük. Bu durum zaman zaman dikkat dağılımına neden olmakta.
    Aygır ve pedigri analizlerinizi, yetiştiriciliğimizi ilgilendiren yorum ve bilgi aktarımlarınızı ilgi ile izlemekteyim. Size uzak konulardaki yazılarda metin bazen çok kısa ve yüzeysel kalmakta. Belki bu tip yazılar büyük başlıklar altında teker teker ve basitçe verilmek yerine, tek bir başlık altında çeşitli konularda kısa ve aydınlatıcı bilgiler halinde toplanabilir. Atçılığımızın hep olumsuzluk, yanlışlar ve eksikliklerini (haklı olsanız bile) verirken dengeyi olumlu olanları ile de kurarsanız daha güvenle takip edilebilir olacağınızdan eminim. Samimi eleştirilerimi lütfen olumlu katkılar verebilme amacı ile dile getirdiğimden emin olunuz. Saygılarımla.
    Levent Dilmaç / Meralsultan Harası
  • Soran asked:

    Tayfun bey merhaba ülkemizde yetişiricilik yapan için torok 50 bin mi daha mantıklı ya da daredevil 12.500 mü? saygılar.
    • Tayfun ÜNAL replied:

      Merhaba,
      Bu sorunun çok doğru bir soru olmadığını düşünüyorum. Bu iki aygırın herhangi bir şekilde mukayesesi yapılamaz bence. İstediğiniz mukayese elmayla armutun mukayesesine benziyor. Sonuçta ikisi de meyvedir. Bu tamamen sizin ne istediğinizle ve ardından nasıl bir bütçe ayırdığınızla ilgili.
  • Soran asked:

    Arıcı ekurisinde bulunan Crimean Tatar sizce elimde bulunan Kiss Me (victory gallopxsaga bella) isimli ingiliz kisrakla uyum sağlar mi? Şimdiden teşekkürler Alpaslan Bozkurt
    • Tayfun ÜNAL replied:

      Merhaba,
      Sağ olun isim de vermişsiniz ama bahsettiğiniz kısrak başkasının adına görünüyor.Buradan özel eşleşme sorularına bu şekilde cevap vermem mümkün değil.
  • Soran asked:

    Tayfun Bey Merhaba,
    17 Kasım’da sorduğum soruya hafta sonu cevap yazacağım dediniz ama yazmadınız. Sürekli siteye girip sizin ne cevap verdiğinize bakıyorum ama maalesef henüz cevabınızı okuyamadım. Eğer vaktiniz yoksa ki sorunun cevabı basit değil o yüzden cevap vermeyebilirsiniz de ama bunu belirtirseniz ben de sitenizi diğer ilgimi çeken haberler için ziyaret ederim, cevap yazdınız mı diye bakmak için değil.
    Sevgiler,
    • Tayfun ÜNAL replied:

      Haklısınız, yazıyorum...
  • Soran asked:

    Tayfun Bey Merhaba,

    Bugün özelleştirme olsa ve siz ihaleyi alan firmanın başında olsanız. Uzmanı olduğunuz Yarış ve Yetiştiricilik konusunda 2020 yılı için ilk olarak neleri değiştirirdiniz. (Çok uzun bir cevap olma ihtimali üzerine, zamanınızı fazla almamak adına en önemlilerini de yazsanız olur.)
    Özellikle cevap beklediğim konular;
    1. Ingiliz ve Arap yarislari orani ( Herhangi birini azaltirsaniz bahislere etkisi ve fazla arz çözüm öneriniz)
    2. Hipodromlar ve Pistler için planlarınız (Şehirler ve Özellikle Sentetik Pist için düşünceleriniz. Ayrıca kapatacağınız ya da açacağınız hipodrom olur muydu?)
    3. Yarış programının yapımı (Klasikler arasındaki 21 günlük aralıklar, Ülkedeki G1 sayısı, Yarış mesafe dağılımları)
    4. Yetiştiricilik Primleri dağılımı (10 yaşında handikap kazanan atın yetiştiricisine verilecek % ya da verilmeli mi veya 2 yaşlıların ki arttırılmalı mı cb,)
    Ayrıca
    1. Türkiye’deki Atçılık sektörünün en büyük problemi ve çözüm öneriniz nedir.

    • Tayfun ÜNAL replied:

      Merhabalar, öncelikler sitem etmişsiniz, haklısınız. Ama bu durumun sebepleri de yok değil. Bu konularla ilgili bazı gelişmeler olacağını düşündüğümden ötürü verdiğim tarih bazı nedenler yüzünden ötelenince bu gecikme yaşanmış oldu. Neyse, fazla detaya girmeden sorularınıza elimden geldiğince cevap vermeye çalışacağım...

      Bir konuyu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. At yarışlarında bildiğimiz anlamda bir özelleştirme söz konusu değildir.

      * Öncelikle artık yürümeyen, bir anlamda çökmüş sistemi güncellerdim. Güncelleme konusunu biraz açmam gerekirse şu anki sistemde her şeyi birlikte götürmeye çalışan TJK'nın başarılı olmadığı/olamadığı ortadadır. Müşterek bahisleri organize etmek, müşterek bahis kabul etmek, at neslinin ıslahı, YKK'ya üye vermek, Yarış Otoritesi gibi davranarak bu alandaki etkinliklerde ülke adına hareket etmek, müteahhitlik hizmetleri, hipodrom işletmeciliği, at hastaneleri işletmeciliği, hara-pansiyon işletmeciliği, apranti okulu yönetmek, pist bakımı, gübre üretimi, televizyon yayıncılığı hatta kendi basınını yaratmak ve benzeri aklın hayalin alamayacağı kadar her işe soyunmuş kamu yararına çalışan dernek bu zamana kadar sürüklemiştir sistemi. Ama artık işlerin yürümediği çok bellidir. En azından sportif anlamda hiç bir başarı yoktur. Olması da mümkün değildir. Yeryüzünde örneği var mıdır bilmiyorum ki bir bahis firması (Bookmaker) gidip ülkesi adına aygır alıyor olsun. Tabii ki kendilerine bu görev verilmiştir. Ama bu görevlendirme tamamen yanlıştır. Düzeltilmesi gerekir.

      İşte tüm bu işlerin idaresini hevesli amatörlerin vakit bulabildikleri zamanlarda hizmet vermeleri şeklinde değil de atçılığı içselleştirmiş, konuya tam gün mesai ayıracak meraklı profesyonellere aktarılarak yönetilmesi gerekiyor.

      1. Ingiliz ve Arap yarislari orani ( Herhangi birini azaltirsaniz bahislere etkisi ve fazla arz çözüm öneriniz)

      Bu konu sanki devlet meselesiymiş gibi algılanıyor ve kişiler konuşmaktan çekiniyor. Halbuki konu hiçte öyle abartılacak bir konu değildir. Dünyadaki örneklere bakarsınız durumu görürsünüz. Yıllardır dile getiriyoruz ama anlamak istemeyenler var. Türk-Arap atı ıslah çalışması dursun ya da yetiştirilmesin demiyoruz, bu atlarla bu yoğunlukta müşterek bahis düzenlenmesin/düzenlenemez diyoruz. Çünkü bu atların İngiliz atları baz alındığında yarışmacı niteliklerine sahip olduğuna dair hiç bir emare yoktur. Ortada bir gerçek daha var ki bu ırkın herhangi bir gelişim gösterdiğine dair hiç bir bilimsel veri de yoktur. Bunu ben değil üniversite araştırmaları söylüyor. Bu işin gideceği yer nihayetinde Arap atı yarışlarının kademeli (örneğin 10 sene) bir şekilde azaltılması olacaktır. Buna direnenler ülke atçılığına sadece vakit kaybettirmektedirler. Azaltılmış orandaki ırkın temsilcilerinin yarışlarını İstanbul - Ankara gibi bazı önemli hipodromlarda değil de başka yörelere kaydırılması da soruna bir çare olabilir. Bahislere etkisini sormuşsunuz, bence gayet olumlu olur. Çünkü oyuncu sürpriz olsa dahi yarışlarda tutarlılık arar. Ne yazık ki bu tutarlılık ülkemizde Arap atı başlığı altında koşan atlarda yoktur. Bana kalsa, örneğin Veliefendi Hipodromu'nda sadece İngiliz atlarının barınmasını ve yarışmasını sağlardım.

      2. Hipodromlar ve Pistler için planlarınız (Şehirler ve Özellikle Sentetik Pist için düşünceleriniz. Ayrıca kapatacağınız ya da açacağınız hipodrom olur muydu?)

      Kapatılacak hipodrom olamaz tabii ki. Ama şu bir gerçektir ki bir yere medeniyet getirsin, iş istihdamı yaratsın diye hipodrom kurmak yanlış oluyor. Bu tip yatırımları en azından okuma yazma oranlarının nispeten daha yüksek olduğu ve iklimlerin daha yumuşak yaşandığı yörelerde yapmak herkes için daha faydalı olacaktır.
      Sentetik pist hakkında epeyce yazdık. Tekrarlamak istemem ama şimdilik bilhassa sıcaklıkların artmasıyla bu pistlerin kararlılığını kaybettiğini sağır sultan duymuş durumda. Bunun nedeni de bu işleri tıpkı bizdeki gibi antrenörlerin, eski jokeylerin yönlendirmeleriyle elde edilen ürünler olması. Kısacası hiç bir mühendislik hizmeti alınmadan elde edilmiş ürünlerle bir yere kadar başarılı netice alınabiliyor. Ama bu durumu endüstri kavramış durumda, bugün o gün değil belki ama çok bilinen sorunlarından arındırıldığında düşünülmesinde fayda olabilir. Ama öncelik her zaman çim pist de olmalıdır. Amerika'da 2009 yılından günümüze değin toplanan ölümcül kazalara ait istatistikler çim pist yüzeylerde %38 oranında azalmayı işaret ediyor.

      3. Yarış programının yapımı (Klasikler arasındaki 21 günlük aralıklar, Ülkedeki G1 sayısı, Yarış mesafe dağılımları)

      Bu cevabı çok uzun ve tartışmaya açık bir konu. Ama önemli bir örnek vermek gerekirse sadece Gazi Koşusu'na katılabilmek için bilet alma anlamına gelecek koşuların programa eklemek fikri denenebilir bir yöntem gibi görünüyor. Çünkü aksi durumda kum pistte kazandıkları puanlarla bu klasik koşuya gelenlerin sayısı gerçekten o pist ve mesafede koşması gerekenleri engellemekte.
      Ülkedeki (Gr-1) sayısına odaklanmak yerine bu koşuların itibarını yükseltmekle meşgul olmak lazım bence. Bizim (Gr-1) koşu dediklerimize bizden başka (Gr-1) koşu diyen olmaması kötü bir durum.
      Yarış mesafesi dağılımı söz konusu olduğunda ne hedeflediğiniz çok önemli bence. Eğer safkan sağlığı düşünülecekse tabii ki orta ve uzun mesafeli koşu ağırlıklı bir program daha tercih edilir olacaktır. 1000- 1600 metre mesafe arasında sakatlanma oranı 1600 üstü koşulara göre daha yüksektir.

      4. Yetiştiricilik Primleri dağılımı (10 yaşında handikap kazanan atın yetiştiricisine verilecek % ya da verilmeli mi veya 2 yaşlıların ki arttırılmalı mı cb,)

      Yetiştiricilik primleri gayet doyurucu düzeydedir. Bazen öyle handikap koşular oluyor ki kısa vade koşuların zorluk derecesinden daha yüksek seviyede olabiliyor.

      Ayrıca 1. Türkiye’deki Atçılık sektörünün en büyük problemi ve çözüm öneriniz nedir.

      Önce çökmüş sistemin tazelenmesi gerekiyor. Müşterek bahislerin düzenlenmesi ve bahis kabulü sadece hasılatı değil sportif başarıyı da düşünen, küçük olsun benim olsun demeyen, asıl işi bu olan profesyonel kadrolara teslim edilmelidir. Aynı şekilde hipodromların, at hastanelerinin, haraların çok uzun yıllardır zarar eden durumlarından kurtarılması şarttır.

      Not: Twitter hesabımda siteye yeni içerik girildiğinde bir hatırlatma genellikle oluyor. Böylece siteye gereksiz yere girmemiş olursunuz.

      Tayfun ÜNAL - 7 Aralık 2019

    • Tayfun ÜNAL replied:

      Merhaba,

      Bu sorunuza hafta sonu cevap vermeye çalışacağım.
      Bol şanslar.
      ..

  • Soran asked:

    Tayfun Bey İngiltere'den selamlar.
    İnternette onca aramama rağmen rahmetli İlyas Çokay beyefendinin 15 sene kadar önce okuduğum ''aygır daha fazla aygır'' isimli yazısını bir türlü bulamadım. Sanki geçmişten ışınlanıp tam da bugünleri anlatan bir yazı gibiydi. İnsanlar çözümü, kurtuluşu aygır ithalinde arıyorlar ve de yeni aygırlar gelince işlerin değişeceğine dair bir inanç hakim. Bana sorarsanız eğitim ve atçılıkla ilgili yetişmiş profesyonellerin sahadaki ve haralardaki varlığı çok daha önemli.
    Sizin bu konudaki düşüncenizi merak ediyorum ve de yazı sizde var ise linkini yayınlayabilir misiniz? ya da kendi twitter adresinizde paylaşır mısnız?
    • Tayfun ÜNAL replied:

      Merhaba,

      Üstat İlyas Çokay'ın aygırlarla ilgili çok yazısı oldu. Bu yazılar uzunca bir dönem bizim sitede de yayımlandı. Fakat bizim sitede o başlık altında bir yazının yayımlandığını maalesef hatırlamıyorum. Yine de o yazının peşine düşeceğimize ve bir bilgi elde edersek sizlere duyuracağımızdan emin olabilirsiniz...

      Benim fikrimi sormuşsunuz, yıllardır yazdığım gibi ana sorun insan kaynağı sorunudur. 'DEMODE YETİŞTİRİCİLİK' yöntemleriyle daha fazla bir gelişme olacağını da sanmıyorum. İşin aslı bu durum çoğunluğun pek umurunda da değil. Çoğunluk atlar starttan çıksın bitiş çizgisini geçsin ikramiyeyi paylaşalım derdinde. Hepsi bu ve aslında bu da gayet normal bir durum. Hiç bir atçıya atçılığı kurtarma ya da yüceltme gibi bir misyonu yükleyemezsiniz. Kişi, akvaryum meraklıları, güvercin besleyenler ya da model uçak uçuranlar gibi hobisiyle uğraşıyor. Dünya kadar vakit ayırıyor dünya kadar nakit harcıyor. Haklı olarak maddi manevi kazanmanın peşinde. Buna bir de ağırlıklı olarak altılı bitince her şeyi unutan yarışsever kitlesi eklenince ben artık bu haliyle fazla bir şey beklemiyorum bu işlerden...

      Aslına bakarsanız bu ve benzeri konular üzerine kafa yorması gerekenler daha farklı yerlerdeki insanlar. Ve o farklı yerler bu çökmüş sistemi revize etmeden hangi aygır olursa olsun bizim açımızdan uluslararası arenada pek bir şey değişeceğini sanmıyorum...

      Ama yine de:
      İşin bir de olasılık yanı var. Yani; "Gerçekleşme olasılığı tahmin bile edilemeyecek derecede düşük olabilir, fakat yine de olanak dahilindedir" diyerek işin içinden bu kısa mesajla şimdilik sıyrılalım.

      Bol şanslar...

  • Soran asked:

    Powerscourt ve Marlin kizlarinin uyumu hakkindaki genel dusunceniz nedir?
    • Tayfun ÜNAL replied:

      Merhaba,
      Bahsettiğiniz eşleşme ile ilgili çok olumlu bir örnek maalesef benim bildiğim kadarıyla olmadı. Fakat bu tabii ki olmayacak anlamına gelmez. Eşleşmeyi ana baba adıyla bildirirseniz belki biraz daha bir şeyler söyleyebilirim. Laf aramızda şu uyum işine de kafanızı fazla takmayın. Benzer eşleşmelerin sayısı arttıkça olumlu örneklerin artacağı da basit bir matematiksel durum. Benzer eşleşmelerin de zaten seçkin aygır ve kısrak babalarıyla yapıldığını da elbette unutmamak gerekiyor.
      Bol şanslar...
  • Soran asked:

    Tjk.org’nin yurt dışı haberler yapmasından neden bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Sizin işinizi yaptıklarını mı düşünüyorsunuz, tam anlayamadım.
    • Tayfun ÜNAL replied:

      Merhaba,

      Öncelikle sorularınızın Yarış ve Yetiştiricilikle ilgili olması gerekiyor. Buna dikkat edilmesini rica ederim.
      Belli ki yazdığım Tweet’ler üzerine bu soruyu sormuşsunuz. Onca Tweet’e rağmen siz anlayamadınız ben anlatamadımsa yapabileceğim bir şey yok. Dilim döndüğünce anlatmaya çalışmıştım.

      İlginize teşekkürler

error: !!!