Bölüm: 1

Sosyal medyada:

Yarın, aslında var olmayan yarış basının içinde olmak gibi bir niyetimin neden hiç bir zaman olmadığını ve 'bu' TJK seçiminde neden 'taraf' olduğumu kısaca yazacağım.

Winston Churchill ne demişti?

“İtfaiye ile ateş arasında tarafsız kalamam."

Demiştim…

O sözümü yerine getiriyorum…

Önce neden hiç bir zaman yarış basınının içinde olmadım oradan başlayayım…

Haliyle gençlik yıllarıma dönmem gerekiyor kısa bir süreliğine…

Yazılarımı takip eden birisi aradı Bursa Karacabey'den…

TJK bir ihale açmış – ot ihalesi diye hatırlıyorum – bu arkadaşlarda ihaleye katılabilmeleri için gerekli şartları öğrenmek istiyorlarmış…

Benim o konularda pek bilgi sahibi olmadığımı söylediğimde, biz Veliefendi'nin yerini bile bilmiyoruz, şartnameyi falan nereden alacağız, yerini yurdunu öğrensek bize yeter dediler…

İstanbul dışında olduğumu, ama Yarış Yazarları Derneği'ne uğrarlarsa oradan bir kişinin kendilerine bilgi aktarıp yardımcı olacağını söyleyerek isim verdim…

Yani dernekten birisi diyecek ki kişilere: Şuradan sola dön düz ilerle muhasebeden evrakı bedelini ödeyerek al…

Hepsi bu.

Neyse, uzatmayayım Bursa'dan gelenler derneğe gitmişler, beni arıyorlar…

Dernekteki kişi bu arkadaşlara demiş ki; “Kardeşim bak derneğin buzdolabı bomboş. Hava da çok sıcak. Siz, 5-6 kasa meyve suyu falan alın getirinde bende size yardımcı olayım."

Duyunca başımdan aşağı kaynar sular döküldü resmen…

Bana soruyorlar “Ne yapalım?" diye…

Ta Karacabey'den kalkmış gelmişsiniz, isterseniz lanet olsun deyip alın gitsin ama yine de siz bilirsiniz dedim…

Bir daha da o derneğin kapısının önünden geçmedim.

Zaten derneğin adından başka bir şey yok ortada…

TJK'nın kanatları altına sığınmış, bedavaya yaşamaya çalışanların adeta 'çöreklendiği' bir oluşum…

Hangi yönetim olursa olsun bu çöreklenmenin önüne geçmeyi belli nedenlerden ötürü düşüneceğine pek ihtimal vermiyorum artık…

Ancak lisans devri gerçekleştiğinde sığınmacı basının hipodroma çöreklenmesinden kurtulmak mümkün olabilecek gibi görünüyor…

Belli ki adamlar yüzleri kızarmadan kira ödemeden, ısınmaya, internete, telefona, suya para harcamadan yaşayarak dernekçilik oynamaya devam edecekler oralardan kovulana kadar…

Bunlar yetmezmiş gibi, TJK bazı hizmetler adı altında bunlara para da öder…

Bu durumda basının olaylara objektif bakarak doğruları yazması mümkün mü?..

Ama unutmayın, bu paralar milletin, devletin parası…

Beş altı kasa içecek karşılığında insanlara adres tarif edenlerin kendilerine tanınan onca imkan karşısında neler yapabileceklerini, hangi şekillere girebileceklerini tahayyül etmek sizin hayal gücünüze kalmış…

Bu tip insanlarla fazla içli dışlı olanlar da konumları ne olursa olsun kaybetmeye mahkûmdur.

Tayfun ÜNAL – 23 Mart 2021