Son günlerde Almanya’nın salgının yayılma hızını yavaşlatmayı başarması, yeni vaka sayısında düşüş kaydedilmesi, birçok kesimde önlemlerin gevşetilmesi, aşamalı olarak hayatın normale dönmesi umudunu doğurdu. Avrupa’da salgından en fazla etkilenen dördüncü ülke olan Almanya’da geçen ay alınan olağanüstü önlemler kapsamında tüm lig maçlarına 30 Nisan’a kadar ara verilmişti.

Almanya Kulüpler Birliği (DFL) ülkede normalleşme sinyalinin Mayıs ayında 36 stadyumda futbol karşılaşmalarının seyircisiz olarak başlamasıyla verilmesini istiyor.

1. lig (Bundesliga) ve 2. lig (Bundesliga 2) maçlarının 2 ya da 9 Mayıs tarihinde seyircisiz olarak başlaması, 3. Lig takımlarının ise 16 Mayıs’ta sahalara çıkması için hazırlıklar yapılıyor.

1. ve 2 lig takımları şimdiden idmanlara başlayarak yeniden sahalara dönmeye hazır olduklarının sinyalini verdi.
Önlemler hükûmet ile masaya yatırılacak

DFL Başkanı Christian Seifert, Amerikan New York Times gazetesine yaptığı açıklamada, liglerde kalan 9 haftanın maçlarının Haziran sonuna kadar oynanmasını ve sezonu Temmuz ayına girmeden bitirmeyi hedeflediklerini duyurdu. Merkel hükûmetinin yeşil ışık yakması halinde, Avrupa’da futbolun önde gelen ülkeleri arasında maçları yeniden başlatan ilk ülke Almanya olacak.

Almanya Kulüpler Birliği maçların yeniden başlaması için yoğun gayret içine girerken, bazı siyasetçiler ve uzmanlar bu girişimi sert bir dille eleştiriyor. Sosyal Demokrat Parti‘nin (SPD) sağlık politikaları uzmanı Karl Lauterbach, futbol dünyasının siyaset üzerinde baskı uygulamasını eleştirdi. Lauterbach, sağlık risklerini göz ardı ederek futbol sezonuna Mayıs itibarıyla devam edilmesinin gündeme getirilmesini “sorumsuzluk" olarak nitelendirdi.

Federal Meclis’te milletvekili de olan Lauterbach, Alman Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamada seyircisiz de olsa maçların başlamasının futbolcular için risk oluşturacağına dikkat çekti. Bunun tıbbi ve lojistik bakımdan da çok büyük yük getireceğini vurgulayan Lauterbach, sınırlı sayıdaki testlerin bir “lüks" olan futbolun oynanabilmesi için kullanılmasının halkın tepkisini çekebileceğini söyledi. Alman basınına konuşan bir çok uzman da futbol dünyasına bu kadar ayrıcalıklı davranılmasının tepki çekebileceği uyarısında bulunuyor.

Futbol dünyası, sezonun tamamlanamaması halinde 750 milyon euroluk bir mali kayıp olacağını, bu nedenle pek çok takımın iflas edeceğini savunuyor, liglere verilen araya son verilmesinin mali açıdan yaşamsal önem taşıdığını vurguluyor.

Almanya’da futbol dünyasında bu tartışmalar sürerken Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, belli bir yaşın üzerindekilerin 2021’e kadar tecrit altında kalmaları gerekebileceği şeklinde açıklamada bulundu.

Alman Bild gazetesine konuşan von der Leyen, “Aşı bulunana kadar ileri yaşta olanlarla teması mümkün olabildiğince kısıtlamalıyız.” dedi. Aşının yıl sonuna kadar bulunmasının mümkün olabileceğini söyledi. Birçok uzman koronavirüs aşısının toplu olarak uygulanmasının bir yıl daha sürebileceğini söylüyor. Von der Leyen, kişisel tecritin çok zor olduğunun farkında olduğunu ancak konunun “ölüm ya da yaşam olduğunu” söyledi ve “Disiplinli ve sabırlı olmalıyız” dedi ve ilave etti: “Çocuklar ve gençler, ileri yaştaki ve kronik hastalığı bulunan insanlara göre daha önce hareket özgürlüğünü yeniden tadacak.”