İNCELEME-ARAŞTIRMA

MANİPÜLASYON VAR MI?

at-yarisinda-manipulasyon

Manipülasyon kelimesi at yarışlarında da sıkça dile getirilmeye başlandı.
Ama sanki bir şeyi atlıyoruz gibi…
Manipülasyonu illaki kötü bir şeymiş gibi algılamamak gerekiyor…
Kısacası manipülasyonun iyisi de olabilir diyerek bu kısmı hızlı geçelim…

Peki manipülasyondan nasıl korunabiliriz?
Örneğin at yarışları söz konusu olduğunda benim için bu çok kolaydır…
Adı, sanı ya da unvanı ne olursa olsun ‘dayanaksız konuşan’ hiç kimseyi at yarışında ciddiye almam, sizler de öyle yapın…
Sadece gözleme (ampirik) dayalı analizlere çok az itibar ederim. Sizlere de tavsiyem bu yönde…
Aksi olsaydı o susmak bilmeden konuşanlar müşterek bahisleri tek başlarına yiyor olurlardı…

Bu tip analiz yapanları sağlık konusunda tıbbi görüntüleme merkezlerinde görevli olarak rapor yazanlara benzetirim…
Örneğin MR çekilmiş, sorunlar ya da sorun olmayanlar tespit edilerek rapor yazılmıştır ama son sözü söyleyecek, tedavi şeklini önerecek yine de bir başkası olacaktır…
At yarışlarında ölçme ve değerlendirmeyi becerebilmek için sadece heves değil gerçekten merak, epeyce yıllar, doğru şekillendirilmiş bir arşiv ve sıkı mesai gerekir…

Öyle diyorsunuz ama bildikleri de var" diyebilirsiniz…
Elbette olacak, mesleklere saygılıyız…
Ama bir göz bağı olayını da atlamamanız gerekiyor…
Şöyle bir şeyi kendi kendinize deneyebilirsiniz…
Örneğin bir hafta boyunca eğer varsa tüm grup ve kısa vade koşuların birincisi, ikincisi, üçüncüsü, dördüncüsü hatta bazen beşincisi, altıncısından bahsettiğiniz küçük notlar alın bir kenara…
Not aldığınız safkanlardan bir sonraki koşularında kazananlar olunca “Aaa ben bu atı not etmiştim" diyeceksiniz büyük olasılıkla…
Buna benzer göz bağı olayı pedigri analizi yapanlarda da sıkça görülür camiada…
Safkan (Gr-1) koşu kazanmıştır, artık safkanların ne ataları kalır ne güzellemeleri biter kalem oynatanların…
Biri de çıkıp demez ki “Adam bunu önceden yazsaydın ya" diye…

Bunları neden yazdığıma gelince…
Şu manipülasyon olayı ile ilgili neden yazmamışım vs. sorular geliyor…
Ciddiye almadım da ondan yazmadım…
İşin özü bu…
Ayrıca kimsenin de öyle anlatıldığı gibi bir takım şeyleri önceden kestirip yönlendirme yapabilecek bilgi ve beceride olduğunu da sanmıyorum kendi adıma…

Çok uzun yıllardır GAZİ KOŞU ile igili tahmin yaparım. Pekte başarısız olduğum söylenemez…
Örneğin 2003 yılında yine Halis Karataş‘la start alan yerin göğün favorisi olan Perfect Storm‘un ganyanı ₺1,15 idi. ₺18,95 ganyan ile kazanan Sufi‘yi ulusal basında dahil olmak üzere benden başka öneren olmamıştı hatırladığım kadarıyla…

93. GAZİ KOŞUSU‘nda önerdiğim beş safkanın dört tanesi tabela yaptı. Önerdiğim isimlerden Kuzey Kafkasyalı AGF’de beşinci at olup ganyanı ₺9,60, bir başka önerdiğim safkan Hürat ise AGF’de sekizinci at olup ganyanı ₺40.00 idi. Bu koşunun ikilisi ₺44,45 verdi…

Maksadım buradan bir böbürlenme vesilesi yaratmak değil…
Bilhassa önemli koşularda ölçme ve değerlendirmenin önemine dikkat çekebilmek için yazıyorum bunları…

Şimdi yine dönelim manipülasyon olayına…
93. GAZİ KOŞUSU‘nu kazanabileceğini düşündüğüm beş safkanı önerirken, sürpriz arayanlara da üç isim daha önermiştim.
Bir Allah’ın kulu da çıkıp demedi ki sekiz at’ın içinde neden Long Runner yok diye…
Niye ben kendimi riske atayım ki bir yerlere sığdıramaz mıydım o ismi tahminlere?..
Sığdırmadım çünkü o gün için o mesafede ve o rakipler arasında Long Runner‘ın kazanmasına yetecek kadar bir ışık yoktu benim için…
Ya ne vardı?
Ortada baş jokeylerden birinin seçimi ve eski jokeylerden birinin ısrarlı önerisi ya da yönlendirmesi vardı sadece…
Fakat…
Seçimler, öneriler ve yönlendirmeler GAZİ KOŞUSU‘nu kazanmaya, kazandırmaya ya da kaybettirmeye yetmez!..

Tayfun ÜNAL – 8 Temmuz 2019

Okumayanlar için GAZİ KOŞUSU yazım...
error: !!!