Yakın zamandaki bir takım gelişmeler TJK‘nın sevk ve idaresinde boşluklar olduğuna işaret ediyor. Belki de uzun zamandır izlerini aklı olanların görebildiği mevcut yönetimi ve profesyonel kadroları bir şekilde atlayabilen ya da istedikleri gibi manipüle edebilen yapı biraz daha güçlenmiş durumda.

TJK, bu aralar kelimenin tam anlamıyla saçmalamaya başladı. Önce yönetimden bir asli üye TJK TV‘ye çıkıp bir at hakkında hiç alışmadığımız bir şekilde yorumlarda bulundu. Safkanın alım bedelinden sağlık durumuna kadar yorumlar yapıldı. Bunlar TJK‘ya yakışır – At sahipleri TJK‘nın müşterisidir – bir durum mu? Kimsenin gıkı çıkmadığına göre yakıştıranlar var demektir. Yine TJK TV‘de aslı astarı olmayan bir şekilde Türkiye Varlık Fonu, TJK olmadan bir şey yapılamayacağını anladı diye bir görüş ortaya sürüldü. Komik…

Ardından bazı yöneticiler koşular hakkında yorum – tahmin tarzı işlere girdiler. Hem de sosyal medyada yayımlanan reklam spotlarıyla falan. Hatırlatayım, kimlerle aynı karede olduğumuza dikkat etmemiz gerekir. Bu, bugüne mahsus bir durum değil, her zaman böyleydi. Yarış Müessesesine yakışmayan davranışlar bunlar, en azından etik değil. Ama esas suç neredeyse tamamının at sahibi olanların yönettiği bir müşterek bahis sisteminin ülkemizde uygulamada olmasındadır. Düşünebiliyor musunuz Stronach Group başkanı Belinda Stronach‘ın yarışlar hakkında yorum falan yaptığını. Herhalde skandal olurdu. Ama bu ülkede bir şey olmaz. Olmuyor da…

Ardından el kadar çocukları ortaya çıkartıp atçı diye lanse edilmeleri konusu gündeme geldi. Zaten bir süredir işaretleri vardı. Sanırım Ömer Out – Ali In moduna geçildi. Hayırdır neyin mücadelesi bu? Hanedanlık çalışmalarıysa yürümez haberiniz olsun. Ha olur tabi de kendileri çalar kendileri oynar bir müddet sonra.

Kendisinden çok şey öğrendiğim rahmetli bir atçının sık tekrarladığı bir laf vardı: “Evlat" derdi, “Bir insanı hızlı öldürmek istiyorsan motosiklet hediye edeceksin. Yok eziyet çekerek ölsün istiyorsan at hediye edeceksin".

Bunu yanlış anlayıp farklı yönlere çekmek isteyenler olabilir. Anlatmak istediğim şudur: bir insan eğitimini tamamlamıştır, işi gücü vardır ve ekonomik durumu da atçılığa müsaittir bu durumda tabii ki atçılık yapsın. Ama ekonomik durumu müsait olmayan bir insanı atçılığa iteklerseniz durum ne olur? Bazı atçılar kendi adına at koşamaz durumdayken çoluğu çocuğu bu işlere iteklemenin bir alemi var mı? Rahat bırakında eğitimlerini tamamlasınlar önce. İsterlerse atçı da olurlar, kimsenin iteklemesine gerek yok. Bayramın seyranın arkasına sığınmaya da gerek yok. Bu konuda görev TJK ve ebeveynlere düşer.
TJK, farkında mısın bayilere 18 yaş altı insan almıyorsun. O zaman gereğini yap…

Bir garip durumda futbolda bu sene iki kupa kazanan takımı KAMU YARARLI DERNEK olduğu iddiasında olan TÜRKİYE JOKEY KULÜBÜ‘nün resmi sitesinde günlerdir en tepede duran kutlama mesajı. Yok jesttir, aman bu güzel bir harekettir diye alkış tutan süper beyinlilerle tartışmaya falan girmeden bu yapılanın saçmalıktan başka bir şey olmadığını söylemem gerekiyor. Zeki olunsa karşı cepheyi genişletmeyelim denilirdi…

Müşterek Bahisler düzenleyen bir kurum böyle işlere girmez, TARAF olmaz. Yok efendim GS bir paylaşımda bulunmuş da TJK ona gönderme – öyle diyenler var – yapmış olabilir yorumlarını görüyoruz. Diyelim ki bir an için GS gerçekten yaptı öyle bir şey. Beyler, Galatasaray Kulübü taraftır, bunu yaparsa yapar taraf olmak adına. TÜRKİYE JOKEY KULÜBÜ taraf değildir, iddiası KAMU YARARLI DERNEK olduğudur.

Ha böyle giderse bir gün ne mi olur? Kalkar biri der ki; TÜRKİYE JOKEY KULÜBÜ kamu yararını gözetmekten uzaklaştı artık, hem bu unvanı hem de başındaki TÜRKİYE ibaresi geri alınsın.
Sonra ayıklarsınız pirincin taşını…

Başka diyecekler de var ama şu pandeminin ortasında zamanı değil diyorum.

Tayfun ÜNAL – 22 Mayıs 2021