Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Zafer Sönmez, “Ülkemizdeki mevcut at yarışı sisteminin köklü ve uzun bir geçmişi var. Türkiye Varlık Fonu olarak bu konuda daha da yüksek bir potansiyel olduğuna inanıyoruz. Kamu faydasını artırmak amacıyla ciroyu yükseltip maliyetleri nispi olarak düşürürken, at yarışları ve at yarışı bahis oyunlarını dünya standartlarına getirecek bir modeli hayata geçirmeyi hedefliyoruz" diyerek açıklamalarda bulunmuş…

Bu güzel bir gelişme olabilir tabii ki. Ama şu an at yarışlarında sürdürülen sistemin baştan aşağıya revize edilmesi şartıyla…
Öncelikle yapılması gereken nelerdir onları sıralamaya gayret edeceğim.

* Devlet sadece kuralları koyan ve bu kurallara riayet edilip edilmediğini kontrol eden yeri geldiğinde cezalandırılan bir konumda olmalıdır.

* Bu yetki devrinin ülke içinden bir gruba tek başına devredilmesi sıkıntı yaratma potansiyeline sahiptir. Yurtdışından konu hakkında uluslararası tecrübeye sahip firma ya da firmalarla iş birliği yapmak şart gibi görünüyor (özellikli bir konu olup işletmecinin tecrübe sahibi olması gerekir). Öncelikle bunun yolu açılmalıdır.

* Mümkünse Yarış Müessesinin tekel oluşturmasına engel olacak uygulamalar devreye sokulmalı ve bahislere iştirak edenlere seçme şansı verilmelidir. Böylece rekabet artacak ve kalite yükselecektir.

* Bahislere katılanlara dağıtılan ikramiyelerde kesinti oranı bu sektörde başı çeken İngiltere – Fransa gibi ülkelerdeki oranlar seviyesine çekilmelidir.

* Yarış Müessesesi işin sadece bahis kısmıyla ilgilenmeli üstüne başka vazifeler yüklenmemelidir (Örn. Yarış Otoritesi vasfıyla uluslararası konferanslara katılmak, At neslinin ıslahı, aygır alımı ve benzeri).

* Haralar, hipodromlar ve içlerindeki hastane ve benzeri tesislerin kullanım yetkisi yarış müessesesi ya da dışında yeni işletmeci/işletmecilere devredilmelidir.

* YKK tamamen revize edilmeli ve yeniden yapılanması sağlanmalıdır. Belli bir süre için (sistem yerine oturana kadar) yurtdışından yarış hakemleri istihdam etmekte bu yenilenmeye dahil edilmelidir ve bu konu hayati öneme sahiptir.

* Yarış Otoritesi kavramı yeniden gözden geçirilmeli ve revize edilmelidir. Konuyla ilgili derneklerden toplumda karşılığı olan, akçeli işlerle ilişkisi olmayan saygın kişilerin Yarış Otoritesi çatısı altında toplanması ve derneklerini temsil etmeleri sağlanmalıdır.

* Bu işin geleceği olan elektronik ortamda bahis oynatma konusunun canlandırılması gerekmektedir.

* Çağdaş dünyada yeri olmayan şekilde Tigem’in (Devlet adına) at yetiştirip satması, bir anlamda hem yetiştirici hem at sahibi gibi davranarak vatandaşla rekabet etmesine fırsat verilmemelidir.

Not: Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Sanırım bu yazı arada bir güncellenecektir.

Tayfun Ünal – 7 Kasım 2019