Yaşadıkları bölgenin Çernobil’in nükleer sızıntısından nasibini alması üzerine oradan kaçarak Sochi’ye yerleşen bir ailenin ferdi olarak uluslararası süper yıldızlığa uzanan Hollywoodvari  bir hikaye onunki.  Nick Bollettieri Tenis Akademisi‘nde oynamak için 7 yaşındayken Amerika Birleşik Devletlerine parasız ve İngilizce bilmeden  giden yıldız tenisçinin kariyeri sonrasında en az 300 milyon ABD doları kazancı olduğu söyleniyor.

1,88 m boyunda ve 59 kg ağırlığındaki Maria Sharapova, ilk olarak dört yaşında Sochi’de bir raket sahibi oldu. Martina Navratilova tarafından önerilen Nick Bollettieri‘nin Florida’daki akademisine yani Andre Agassi ve Monica Seles‘in kendilerini kanıtladığı yere taşınması için teşvik edildi. Küçük Maria annesinden dahi bir süreliğine ayrılarak 7 yaşındayken babası Yuri ile birlikte dil bilmeden ve ceplerindeki 700 dolarla  1994 yılında Amerika’ya göç etti. Vize kısıtlamaları nedeniyle annesi Yelena‘nın ‘da iki yıl boyunca kızından ayrı kaldığı dönemde baba Yuri kızının hayallerini finanse edebilmek için bulaşık yıkama dahil bir çok işte çalıştı.

Sharapova 2003 yılında 14 yaşındaydı ve dünyanın ilk 50. sırasına yerleşti. Japonya ve Quebec’te ilk tur şampiyonluğunu kazandı. 19 Nisan 1987 doğumlu Sharapova, 2004 yılında 17 yaşında Wimbledon galibi – All England Club‘ın ünlü çim sahalarını fetheden üçüncü genç oyuncu olarak uluslararası üne kavuştu.

3 Temmuz 2004’te Serena Williams’ı 6-1 ve 6-4’lük setlerle 2-0 yenerek Wimbledon Tenis Turnuvasını kazanan en genç ikinci tenisçi olarak bir anda tüm dünyanın konuştuğu isim olarak şöhret oldu.  Maria Sharapova, 2006 yılında ise Justine Henin’i 6-4’lük 2 setle geçerek kariyerinin ikinci Grand Slam‘ı olan Amerika Açık’ı kazandı. Bir yıl sonra ise, dünyada ilk sırada yer alan ilk Rus kadın tenisçi oldu, 2006’da ABD Açık’ta ikinci büyük madalyasını kazandı.

Ancak 2007 ve 2008’de uzun yıllar sürecek olan omuz sakatlığı başlamıştı. 2016 Avustralya Açık’da alınan numunelerde meldonium için testinin pozitif olduğu duyurusu öncesinde aslında sakatlıkla mücadele ediyordu. Omuzunda önemli bir sorunu vardı. 15 aylık bir askıya alınma döneminden önceki son maçında Williams’a çeyrek finalde mağlup oldu.

2016’da istenmeyen madde cezası nedeniyle oluşan yasağı ve kalıcı sakatlığı kariyerine gölge düşürdü ve Çarşamba günü, Vogue dergisinde yapılan bir duyuru ile 32 yaşındaki yıldız, “Tenis – elveda diyorum." diyerek çalkantılı kariyerini sona erdirdi.

Sporcu olarak şanssız olabilirdi ama Maria Sharapova ticari olarak gayet başarılı bir kariyer dönemi yaşadı.  Nike tarafından duyurulan 70 milyon dolar değerinde bir sözleşme imzaladı ve Forbes 2016’da yıldız tenisçinin spor kariyerinde 300 milyon dolardan fazla para kazandığını yazdı. 2012 yılında kendine ait şeker zinciri olan ‘Sugarpova‘yı başlattı ve omuzunun askıya alınması sırasında Harvard Business School kursuna kaydoldu.

Sharapova, “Ölümsüz olmadığınızı biliyorsunuz, bunu asla sonsuza kadar oynayamayacaksınız." dedi ve ilave etti; “Bir noktada hayat devam ediyor ve dört gözle bekleyecek çok şey var, aileniz, çocuklarınız, başka iş girişimleriniz var. Bana göre bu beni üzmüyor, aksine heyecanlandırıyor."

Vogue‘daki veda notunda şöyle yazdı: “Tenise hayatımı verirken tenis bana bir hayat verdi. Onu her gün özleyeceğim.“

Maçlarında 100 desibeli aşan çığlıkları nedeniyle zaman zaman uyarılan Maria Sharapova ardında düzgün ve başarılı bir kariyer bırakarak spor tarihindeki yerini çoktan aldı bile.