Kimselerin pek farkında olmadığı bir konudan bahsetmek istiyorum. Aslında kişisel olarak bu durumu epeydir takip ettiğimi ve farkında olduğumu söyleyebilirim. Kadir KIYGIR‘ın kaleme aldığı “AMERİKA ORADAN ALIYOR" başlıklı haber yazısının ardından bu durumu sektörle paylaşmak ihtiyacını duydum…

Konunun net olarak ismi konulmasa da sonuç verir mi vermez mi bilinmese de Amerika’da karşı devrim başladı. Tabii ki bu karşı devrimin konusu siyaset değil, atçılık. Sektörün içindeki bazı kesimler Amerika Birleşik Devletlerinde kum yarışlarının azaltılması ya da tamamen kaldırılmasından yana. Çünkü bildiğiniz gibi Amerika Birleşik Devletlerinde yaşanan ölümcül kazaların en yüksek oranda gerçekleştiği yüzey kum pistler…

Aslında yine bizden kimselerin pek farkında olmadığı ya da olmak istemediği bir durum daha var. Bana göre önemli bir istatistik verisi:

Amerika Birleşik Devletlerinde Graded Stakes koşular baz alındığında 1991 yılında %17 olan çim pist koşuları oranı 2017 yılında %39 çizgisine dayanmış durumda. Bu listeye eğer satış koşularını da eklerseniz oran %48‘lere tırmanmış durumda…

Hani biz dedik oldu diyebilmek adına yatıp kalkıp çim pist düşmanlığı yaratmaya kalkanlar var ya, onlara belki iyi bir ders olur feyiz alırlar diye aktarmak istedim. Amerika işin doğrusunu bulmaya çalışıyor. Artık Avrupa’dan tay almaya başlıyorlar. İşin özü; at yarışı çimde yapılır, atlar çim üstünde daha güzel görünürler vb.

Elbette farklı yüzeyler olabilir ama ağırlığı çime vermekte fayda var. Hâlâ yeni açılacak hipodromlara öncelikle sentetik yüzey serenlere de ithaf edilecek bir gelişme bence…

Bir yere yeni hipodrom yapılması söz konusuysa önce çim pisti sermek, eğer imkân varsa diğer yüzeylere yer vermek gerekir. Efendim bu iklimde çim piste bakmak zor, burada olmaz diyorsanız o zaman yeni hipodrom yerlerini iklime  göre seçeceksiniz…
Çok mu zor?

Bu arada aygır alım komisyonuna da bir selam vermiş olalım.

Tayfun ÜNAL – 16 Ekim 2019